12 Şubat 2012 Pazar

KOLAY VE İYİ ÖĞRENME TEKNİKLERİ KİTABININ ÖZETİ


ÇOK HIZLI OKUMA, YABANCI DİL ÖĞRENMENİN,
EN PRATİK VE HIZLI TEKNİKLERİ
 
Yazarı: Reha Oğuz TÜRKKAN
 
KOLAY ÖĞRENME TEKNİKLERİ
I. BÖLÜM
*Hem ‘kolay’ öğrenebilir, hem de ‘yine, yine, yine çalışırsanız’, muazzam başarılar elde edersiniz. Hatta geceleri ikiye, bire indirebilir arta kalan zamanlarda başka konuları ele alma fırsatı bulursunuz.
* “Alın teriyle kazanma” ilkesine önem verenler, ‘kolay’ denen her şeye şüpheyle bakarlar.
*’Zorlanarak öğrenilen bir şey daha çok akılda kalır’ bu, pek az durumlarda, geçerli olabilir ama eski bir metodudur. Ezber çağından kalmadır. Ama ağır bir yükü ıkına ıkına kaldırmak yerine kaldıraç kullanıp kaldırıvermek daha iyi değil mi?
*’Kolay ve iyi anlama’ şeklinde birleştireceğimiz hedefin, ‘üstünkörülükle’ ve ‘yüzeysellikle’ ilgisi yoktur.
*’Bilgi Çağı’ ve ‘Bilgi Toplumu’ sloganları, bazı eğitimcilere eğitimin amacının bilgi vermek, bilgi aktarmak ve beynini bilgi deposu şeklinde geliyor. Bilgi bir araçtır. Şu halde mühim olan bilgiyi kullanmayı öğrenmek ve öğretmektir.
*Eğitim psikolojisinde, akla hitab eden öğrenime ‘Entelektüel / Cognitive’, hislere yönelene ise ‘Affective’ deniyor. Bu iki yönü bir arada kucaklayan eğitim en etkili olandır.
*Batı kültürü, bilgiyi bir parçadan başlayarak, tüme doğru verir, Doğu Kültürü ise tümden başlayıp, parçalara inerek verir.
*Eğitimde ilk uyarılacak psikolojik hal merak ondan sonra, gayret, biraz kaygı ve dikkat.
 
*Eğitim amaçları, ders konuları değişebilir ama öğretmenin rolü hep üç esas olarak kalacaktır.
1-Öğrenilecek konuyu sunmak,
2-Öğrencinin konuya ilgisini çekmek, merakını uyandırmak, sevdirmek,
3-Takviye etmek
 
*Öğrencinin ülküsü şu olmalı: Geçmişimiz ona anlamlı gözüksün, bu güne güven duysun ve geleceğe dönük ümit ve ülküsünün bir gün gelip gerçekleşeceğine inanabilsin.
*İlk duvarsız okul uygulamasını Sokrates yaptı. Burada asıl devrimci olan husus, dersini veriş tarzıydı: Tek başına konuşmaz, sual sorardı. Küçük küçük sorular öğrencinin bilgisizliğini ortaya çıkarmak için değil, öğrencinin zihnini gıdıklamak içindir.
 
*Bazı yöntemleri: SPÖ
1-bir konu binlerce ufak dilimlere bölünmeli, öyle ki tek bir dilimin anlaşılması kolay olsun.
2-Bu adımlar öğrenciye eski sıralarına göre verilmemeli.
3-Her adımdan sonra öğrenci verdiği cevabın doğru olup olmadığını hemen anında öğrenmeli.
 
*Yazar daha sonra SPÖ’yü bilgisayar, kapalı devre televizyonu ve video ile destekliyor.
*Bilgisayar müthiş hızlı, yanlışsız ve budaladır. İnsan beyni ise bir çok hallerde, fevkalade yavaş, yanlış dolu ve zekidir. Bu iki farklı beyin evlenirse akıl almaz bir güç doğar.
*Kimine göre bilgisayar eğitim eşitsizliği doğuracaktır.
*Bilgisayarı iyi kullanan eğitim yerlerinde normal eğitim süresinden üç ay tasarruf ediliyor.
 
Bilgisayar ile eğitimde öğretmenin fonksiyonu yol göstericiliktir.
Eğitimde bilgisayarın yeri muhakkak olmalı. Fakat ifrattan (aşırı lakaytlıktan) tefrite (sorgulamasız sarılışa) gitmemeliyiz. Bilgisayarın da kendine göre sorunları vardır. Bu Amerika’daki okullarda kendini göstermiştir. Biz kullanırken ancak bu eksiklikleri ve zararlarını göz önünde bulundurarak kullanmalıyız.
Araştırma görevlileri Derin Orhon’la Erdem Gürgün, ‘2000’li yıllarda Türk Üniversitesi Sorunları ve Geleceği’ adlı bildirilerinde, üniversitelerin bir ülkenin aynası olduğunu belirttikten sonra ‘Aynadaki görüntü giderek bozulmaktadır’ tespitini yapmıştır.
*I.Q. testleri Batı’da uzun yıllar kullanıldı fakat şu anda az da olsa eksikliğinin olduğunu fark ettiler. Aynı zeka seviyesindeki çocuklara yapılan I.Q testlerinde dahi çevre ve küçük çaptaki uyarıların 2-3 puan fark ettirdiği ortaya çıktı.
*Zeka ölçme teknikleri gittikçe gelişiyor, mesela söz yeteneği ağırlıklı zeka, mekanik ve mekan ağırlıklı zeka, hayal yeteneği ağırlıklı zeka gibi
*Yazar ‘Beyin gibi, bilgisayardan daha mükemmel olan bir organ acaba tesadüfen mi olmuştur?’ diyor ve ‘Hayır!’ diyerek, dinsiz de olsa Voltaire’nin sözünü naklediyor. ‘Yerde bir saat bulsam ve hayatımda hiç saat görememiş olsam, içini alıp o birbiriyle karmaşık fakat şaşmayan işleyişini seyrettikten sonra bu kendi kendine olmamıştır, elbette biri yapmıştır demek zorunda kalırım’ demiştir. (Yazar dinine bağlı ve Türkülüğü seven bir kişi)
*Beyinde 10 milyar ile 100 milyar arasında nöron ve 1 katrilyon irtibat noktası vardır.
*Beyin huzur halinde çok daha fazla şey öğrenir ve bu huzur halindeyken alfa elektrik akımları çıkarır.
*Öğrenciler, derin gevşemeye ve bazı yöntemlerle onlara sorulan bilgileri zihinlerine kaydetmede, kavramada, işlemede ve hatırlamada yeteneklerinin fevkalade arttığını görmüşlerdir.
 
*Karmaşık yöntemle gevşeme:
1-Aktif saplama: Bu talimde gözlerimizi bir noktaya saplayacağız.
2-Göz saplanmasını çözme
3-Göz kapaklarının kontrolü
 
Çok önemli bilgiler beynin dış zarına sevkedilir (korteks). Çok kısa hafıza Bio-elektrik akımıyla kaydedildiği, çarçabuk da (20-40 saniyede) silinip kaybolduğu farz olunur.
*Orta süre (30-40 dakika) için de kullanılan bilgiler elektrik akımının kimyevi bir işlemi olur.
*Uzun süreli bilgiler beynin belirli yerlerinde saklanır.
*Çok unutanlarda ‘acetylcholine’ maddesi eksiktir.
*Unutmamanın bir kaç pratik yolu:
 
1-Önce televizyonlarda reklam niteliğinde bir programda da görmüş olabileceğimiz yöntemle başlayalım.
2-Hikaye kurma
3-Şarkı Uydurma
4-İsim ya da surat, hatırlamak için kişileri bir şeylere benzetin,
5-Kıyaslama yapın
6-Bilinçli olarak o yaptığınız şey üzerinde bir kaç dakika durun.
 
* K. Keaton’a göre yaşlanmayı en iyi geciktirmenin çaresi, beynin mümkün olduğu kadar çalıştırılmasıdır.
* Bir kimseye bir şey öğretmenin en iyi yolu ona öğretmenlik fırsatı vermektir.
* Beyin bir gerçeği bir konuyu, bu üçgene iyi oturtabilirse iyi kavramaya başlar:
1-Yazının konusunun anlatım yapısı
2-Düzeni
3-İlişki köprüleri,
 
*Diğer tavsiyeler
1-Not alma
2-Bazı bilgilerden kitabın sonuna endeks yapma
3-Bazı kelimelerin altını çizme
4-Özet çıkarma
5-Özetten yararlanarak şema çıkarma
6-Konunun sonuna başına bakmadan göz atma.
7-Yoğun dikkatle okuma
8-Daha çok okuma
9-Temel fikri yakalamaya çalışma
10-Fikirlere yönelerek okuma.
 
*Çalışmanın ruh hali: Prof Mark Viktor Hoppenin tavsiyeleri
1-Yapılacak işleri listeleyin
2-İşe en kolay yerden başlayın
3-Sevmediğiniz bir iş üzerinde çalışıyorsanız kendinize ödül vadedin
4-İyi bildiğiniz, başarılı olduğunuz konulara ağırlık verin
5-Rahat iç açıcı ortamda çalışın
6-Kendinizi kötü hissettiğiniz zaman size değer veren biriyle konuşun.
*Okullarda başarısızlığın en büyük sebebi:
1-Bulunduğu sınıfta olmaması gereken çocukların o sınıfta öğrenim görmemesi
2-Gözlük eksikliğinin farkedilmeyişi.
 
*Başarısızlığı başarıya çevirmek için anne babalara tavsiyeler:
1-Çocuğun duygusal sorunlarına yakınlık gösterin
2-Çocuğun okul sorunlarına, ev ödevlerine ilgi gösterin
3-Ödevlerin yapılmasında zamanın tanziminde ona yardımcı olun.
4-Okulda gösterdiği çabaları övgüyle karşılayın.
5-Ödevlerini yapma yükümlülüğünün ona ait olduğunu hatırlatın.
6-Çocuğun elde ettiği sonuç kötü ve elinden gelen her türlü gayreti göstermişse ondan fazlasını istemeyin.
7-Öğretmeniyle bağlantı kurun
8-Çocuğunuzun öğretmenini kötülemeyin
9-Öğretmen çocuğa karşı ana babasını yermemeli
 
*İleride insanlardan iş aradıkları zaman istenecek şey, düşünmeyi, fikir üretmeyi ve yaratıcı olmayı bilmeleridir.
*Meydana getirici düşünüşü köstekleyen şeylerden ikisi:
1-Hemen bir çözüme yaklaşmak
2-Sorunu çok dar şekilde tanımlamak ve alışılmış klişelerden hareket etmek
*Çocuğa fikir üretmeyi öğretmenin yolları
1-Değişik yönden soru sorma
2-Başka türlü yapmanın yollarını araştırtmak
3-Oyun ve kelimeler kullanmak
4-Başkalarının görüşünü dinlemeyi öğretmek
 
*Maneviyat eğitiminin baş sorumluları ailelerdir.
*Çocuklarımızın Direniş gücünü artırmalıyız.
1-Çocuğu dinleyin,
2-Kokularına, tedirginliklerine yardımcı olun,
3-Egzersizler yapın,
4-Kendine güvenini artırın,
5-Olumlu grup seçmeyi öğretin,
6-Gerekirse veto hakkınızı kullanın,
 
*Meslek seçerken hangi mesleğe uygunuz:
Çocuğun eğilimlerini tespit etmek için üç açıdan yaklaşın:
1-Özel ilgi alanları
2-Okulda başarı çizgileri
3-Belirgin karakter özellikleri
 
II. BÖLÜM: GERÇEK VE GERÇEKÇİ ÇOK HIZLI OKUMA
*Talimden önceki hızını, talimden sonra 3-4-5 katına çıkarabilir. Bu, kişinin özel yeteneğine bağlıdır. Göz gezdirme ile okumada 2000-3000 kelime metinden bir dakika içinde epey şeyler anlarsınız ve bu da bir gerçekçi beklentidir. Çok hızlı okuma ile ortalama dakikada 800-900 kelimeye ulaşılabilir.
*ÇHO (Çok Hızlı Okuma, İkinci Dünya Savaşı’nda uçakların amblemlerini okumayla başladı.
*Gözün, vücudun herhangi bir uzvu gibi, egzersiz gördükçe daha etkili olmaya başladığı ispat edilmiştir.
*ÇHO’nın iki gelişme çizgisini görüyoruz:
1-Göz, talimle, gitgide daha hızlı görmeyi öğrenebilir; tıpkı halter kaldırmakla, şırnav çekmekle kol kaslarının gelişmesi gibi...
2-Göz, aynı şekilde talimle satırın 2-3 yazısını, hatta tamamını bir bakışta görmeyi öğrenebilir.
*Yavaş okuyan kişiler okuduklarını en az anlayanlardır. Durarak okunan şeylerde anlama azalır. Çünkü beyin gözden hızlıdır.
 
*Çok hızlı okuma eğitiminin esasları:
1-Göze daha hızlı görmeye alıştırmak
2-Bir kerede 2, 3, 4 kelimeyi birden okumayı öğretmek
3-Tamamıyla sessiz okumaya alıştırmak
4-Gereksiz geri dönüşler, tekrar okumaları önlemek
5-Anlayışı çelmeleyen düşünüş engellerini kaldırmak.
 
*Her şeyden önce her satırda gözünüz kaç kere duraklıyor onu ölçmelisiniz. Ona göre hızlı okuyucu veya yavaş okuyucusunuzdur.
*Denemelerde ilk önce dakika ile hızınızı ölçün. Sonra parça ile ilgili soruları çözüp yüzde kaç anladığınıza bakın
*Kötü okuma alışkanlıklarını kırmak:
1-Okurken dudak kıpırdatıyorsanız, Dişlerinizin arasına bir kalem tutuşturun.
2-Okuduğunuz kelimeyi veya cümleyi anladığınız halde bir daha okuma eğiliminiz varsa; Beyaz bir kağıt kesin, okuduğunuz kısımları bununla örtün (bilgi yelpazesi.net) ve okudukça kaydırın, okuduklarınızı anında kapatın.
3-Aklınız dağılıyor, okuduklarınızdaki anlamı sık sık kaçırıyorsanız birkaç satır okuduktan sonra ana fikri şöyle bir düşünün
4-Satırları bulanık görüyorsanız: Bir göz doktoruna muayene olun.
*Gözün beyindeki merkezi hem hızlı, hemde çok beceriklidir. Öyle ki kelimelerin kopuk kısmını bile görse çok kere tamamını keşfeder. Saniyenin yüzde bir kadar bir hızla bir işaretin veya kelimenin ‘siluetini’ tanır, ne olduğunu da çıkarır.
 
Egzersizler:
1-Okurken, kelimelerin tam üstüne bakarak okumayın Az altına bakın ve satırı hep o hizada okuyun.
2-Hem satırların altına doğru bakın, hem de gözünüzü bir kaç kelimeyi birden görmeye alıştırın.
3-Tam sahife değil de, bir sütun bulun, satırlardaki ilk ve son kelimelerin altını çizin veya yuvarlak içine alın ve gözünüzü bir baştakine bir de sondakine baktırarak okuyun, aradaki kelimeleri görmeye çalışın.
4-Bu sefer tam aksine satırların ilk ve son kelimelerine bakmadan satırdan satıra geçin.
5-Bu denemeden sonra bir satırda 2-3 kelimeyle esaslı talime geçin. Her 2 veya 3 kelimenin birini çembere alın, gözünüzü sadece bu çemberlere yönelterek okuyun.
6-Sahifeleri sütunları 2 ye veya 3’e yukardan aşağı bölün ve belirli bir ritm izleyin
*Göz gezdirme ile okumada önce ana temayı bir bakışta ayrıntılardan ayırmalısınız. Hemen hemen her yazıda üç önemli unsur vardır:
1-Konu veya sorun
2-Sebepler
3-Çözümler-sonuçlar,
*Her yazı göz gezdirme ile okunmaz bazı yazıların her kelimesinin okunması icab eder.
 
III. BÖLÜM
YABANCI DİL ÖĞRENME VE İLERLETME
*Çocuğunuza küçük yaşta dil öğretmenin yollarını arayın
*İlk başta ön hazırlıkla başlayın. Bu da bazı önemli belirlemeleri ezberlemekten geçer:
İlk başta dilin mef’ulleri olan kelimeleri ezberleyin sonra konuşmalarda en çok kullanılan kelimeleri ezberleyin.
 
Gramer çalışın.
*Metodlar:
1-Çok örnek görmek mühim bir unsurdur.
2-Kulaktan dinleme
3-Koroyla doğru telaffuz ve konuşmalı öğrenme
4-Rol oynama
5-Sorularla programlı öğrenim (S.P.Ö)
 
*Uykunun hafif dalma sürecinde olan bir kimseye bir konu tekrar tekrar anlatılırsa, o kişinin, uyandığında o konuyu öğrenmesi kolaylaşıyor.
*İlerletme hususunda bazı tavsiyeler:
1-O dilde kitap ve gazete okumak
2-Yabancılarla sohbet etmek
3-Yolda giderken gördüklerinizin o dildeki karşılığını hatırlayıp düşünmek
4-Alt yazılı yabancı filmleri kaçırmamak.

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI İLE İLGİLİ AÇILIŞ KONUŞMASI, KONUŞMA METNİ


Selamlama,

Bugün, Mustafa Kemal'in Samsun'da tutuşturduğu kurtuluş meşalesinin, Anadolu'da elden ele, gönülden gönle dolaşmasının ??. yıldönümü. O gün Samsun’un vatanperver insanlarını selamlayan Atatürk’ün taşıdığı duygularla, sizleri selamlıyorum.
Milletimizin tüm onur ve asaletiyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır 19 Mayıs;
19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı değil, yeni Türk devletinin de çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini almasının adıdır.
19 Mayıs, gençlik; gençlik gelecek demektir. Türk genci, Türk İstiklali ve Türk Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçisi, bugün ve yarınların tek ve en büyük güvencesidir.
“Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.” diyor Atatürk.
Sevgili gençler,
“Siz Türk’e istiklâl aşkını veren, Kara Fatmaların, Nene Hatunların, Yalnız Efelerin; Siz “Ya istiklal ya ölüm diyen: Antepli Şahinlerin, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin, Seyit Onbaşıların; Siz tarihi tarih yapan Barborosların, Ulubatlı Hasanların, Yavuzların, Atatürklerin soyundansınız.”
Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuz olmalıdır.
Sevgili gençler,
Temeli 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan "milli egemenlik" ilkesi ile, birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanmış, çarenin ancak millette olduğu tescillenmiştir.
Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız olan “Milli İrade”nin yaşatılması için hepimize ve özellikle de Atatürk'ün 19 Mayıs'ı armağan ettiği siz gençlere büyük görevler düşmektedir.
Unutmayınız ki sizler: Atatürk'ün eserlerinin temel taşısınız.
Unutmayınız ki: her 19 Mayıs'ta, Samsun'dan, elden ele Ankara'ya koşturulan bayrağımız, rengini, siz asil Türk evladının damarlarındaki asil kandan almaktadır.
Unutmayınız ki “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”
Sözde değil, bu özde duygularla, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; siz gençlerimizin bayramını tebrik ediyorum



http://teknogenc.blogspot.com/

3 Şubat 2012 Cuma

TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 11. SINIF 1. DÖNEM 2. YAZILI SORULARI


… – …  EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ………..……………..… OKULU 11/… SINIFI
TC İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILISI
 
Tarih: …/…/……
ADI SOYADI:………………………… NU:………….. PUAN:………
 
1. Amasya genelgesinin önemini açıklayınız.
 
2. Mondros Ateşkes Antlaşmasınca uygulanan işgallere karşı yurdun dört bir yanında bir tepki  olarak ortaya çıkan silahlı ya da silahsız direniş hareketine Kuva-i Milliye denmektedir.
Silahlı Kuva-i Milliye birliklerinin Türk Kurtuluş Savaşındaki önemini (Yararlarını) açıklayınız.
 
3. İşgallere karşı ilk direniş nerede, ne zaman ve kimlere karşı başlamıştır?
 
4. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışını, çıkışındaki görevini ve gerçek amacını açıklayınız.
 
5. İzmir’in işgali ve Osmanlı Devleti’nin İtilaf devletlerince paylaşılarak parçalanması kararı nerede alınmıştır?
 
6. İstanbul Hükümeti’nin yurdun işgaline ve Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışından sonraki çalışmalarına tepkisi ne olmuştur?
 
7. Mustafa Kemal’in aşağıdaki kişisel özelliklerini açıklayınız.
 
a. İnkılâpçılığı – 2,5
 
b. Eğitimciliği – 2,5
 
c. İleri görüşlülüğü – 2,5
 
d. Yöneticiliği – 2,5
 
 
8. Mustafa Kemal’in eserleri hakkında bilgi veriniz.
 
9. Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra kurulan yararlı (Milli) cemiyetlerin amaçlarını örnek vererek açıklayanız.
 
10. Aşağıdaki olayların sonuçlarını açıklayınız.
 
a. 1789 Fransız İhtilali – 5
 
b. 1760 Sanayi İnkılabı – İngiltere – James WATT – Buhar Mak. – 5
 
BAŞARILAR DİLERİM...

Sosyal Bilgiler Dersi 6. Sınıf 1. Dönem 2. Yazılı Soruları


… – …  EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ………..……………..… OKULU 6/… SINIFI
SOSYAL BİLGİLER DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILISI
 
Tarih: …/…/……
ADI SOYADI:………………………… NU:………….. PUAN:………
 
1. Anadolu’yu yurt edinmek için gelen ilk Türk boyu aşağıdakilerden hangisidir?
a) Üçoklar                                    b) Bozoklar
c) Oğuzlar                                    d) Peçenekler
 
2. Aşağıdakilerden hangisi Büyük Selçuklu Devleti’nin Bizans’a karşı kazandığı ilk zaferdir?
a) 1176- Miryokefalon zaferi
b) 1048- Pasinler Savaşı
c) 1071-Malazgirt Zaferi
d) 1040-Dandanakan Savaşı
 
3. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu’da kurulan ilk Türk devletlerinden biri değildir?
a) Danişmentliler                       b) Saltuklular
c) Mengücekliler                         d) Menteşeoğulları
 
4. Aşağıda Anadolu’da kurulan ilk Türk devletleri ve kuruldukları yerler verilmiştir. Bunlardan hangisi yanlıştır?
a) Danişmentliler / Sivas ve çevresinde
b) Mengücekliler / Antalya ve çevresinde
c) Artuklular / Diyarbakır ve çevresinde
d) Saltuklular / Erzurum ve çevresinde
 
5. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin özel konumuna ait bir bilgi değildir?
a) Üç tarafının denizlerle çevrili olması
b) Dört mevsimin yaşanması
c) İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına sahip olması
d) 36-42 Kuzey paralelleri arasında yer alması
 
6. Aşağıda verilen cümleler doğru ise (D); yanlış ise (Y) harfi koyarak belirtiniz.
 
() Çocuk Hakları Sözleşmesi 1990 yılında yürürlüğe girmiştir.
 
() Gazete, dergi, kitap, afiş, broşür gibi iletişim araçlarına basın denir.
 
() Lâiklik, demokrasinin ilkelerindendir.
 
() Güneşin çevresinde dolanan büyük gök cisimlerine uydu denir.
 
() Gezegenlerin çevresinde dolaşan daha küçük gök cisimlerine uydu denir.
 
 
7. İletişim teknolojilerini yazınız.
 
8. 13 derece Doğu boylamında saat 03:00 iken; 18 derece Doğu boylamında saat kaçtır?
 
9. Savaşların sonunda insanlar nasıl etkilenirler? Yazınız.
 
10. Aşağıda boş bırakılan yerleri uygun şekilde doldurunuz.
 
- Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu ……………….’dir.
 
- Malazgirt Meydan Savaşı ………. Yılında olmuştur.
 
- Bir doku veya organın, bir canlıdan alınarak başka bir canlının vücuduna yerleştirilmesine …………………… denir.
 
- Gereksiz  yere tüketime ………… denir.
 
- Asya ile Amerika kıtası arasında …………… Okyanus yer alır.
 
 
11. Türkiye’nin özel konumunu yazınız.
 
 
 
 
BAŞARILAR DİLERİM...